Çağımızın yeni gözde hastalığı bence yalan olmalı. Çünkü artık insanlar yalan söylemeye o kadar alıştılar ki artık günümüzde gerçek diye bir şey kalmadı.Bir ilişkiye başlarken , hep farklı bir insana aşık olmaz mı insanlar? Neden sürekli yakınıp duruyoruz değiştin diye? ‘Artık eskisi gibi değilsin.’ Daha önce böyle değildin.’Bu sözler size de tanıdık geldi mi? Kendi adıma konuşmak gerekirse bu ve bunun gibi cümleleri çokça kullandım, kullanıyorum. Peki bunun nedeni ne? Yani sevgiliniz neden değişti?
Ben size cevabını vereyim. Aslında öyle biri değildi de o yüzden. Siz sadece bir yalana aşık oldunuz. Bir yalana bağlandınız. Kendini olmadığı biri gibi gösteren bir korkakla beraber oldunuz. Şuan sorsam çiftlerin yüzde doksanı bu problemden yakınır. Sevgilililerinin, eşlerinin eskisi gibi olmadığından. Yalan söylemeye neden bu kadar alıştık peki? İşimize geldiği için mi? Zordan kaçmak için mi? Yoksa şu her zaman söylenen, ‘herkesin iyiliği’ için yalanı mı bahanemiz? Beyaz yalanlar.
Kendimizi kandırmayalım gençler. Yalan yalandır. Ve insanlar yalanlarını sadece kendi paçalarını kurtarmak ve çıkarı için söyler. Bu yüzden kendi adıma konuşmak gerekirse söylenilen bir yalanın benim için hiç bir bahanesi olamaz. Hele ki bunları en yakınımdaki insanlar yapıyorsa. Ama sanırım böyle bir dünya da yaşarken yalan söylemeyen insan kaybediyor. Dürüstlüğün erdem olduğu devir çoktan geçmiş. Ben yine de bu huyumu sonuna kadar devam ettirmek istiyorum.Uğruna kaybedecek olsam da. Bence sizde basit şeyler için yalan söylemek yerine dürüst olmayı deneyin. ‘Beyaz yalanları’ hayatınızdan çıkarmaya çalışın. Çok daha huzurlu ve mutlu olabilirsiniz.
28 Ocak 2016 at 23:02
belki o insanların kusurları büyüktür yalanla kapatmaya çalışırlar.
BeğenLiked by 1 kişi
28 Ocak 2016 at 23:23
İnsanlar zaten kusursuz değil kusuru yalan gibi büyük bir kusurla kapatmaya çalışmak daha zor bir duruma düşmekten başka bir şey getirmiyor bence
BeğenLiked by 3 people
28 Ocak 2016 at 23:59
haklısın..
BeğenLiked by 1 kişi
28 Ocak 2016 at 23:04
hadi yalan söyleyelim pembe,mor ,kırmızı, beyaz -.- hahaha ne bu renkleri mi var? eğer yalanın rengi olacaksa ben ona ‘siyah’ derim. Çünkü tüm renkleri de güzellikleri de yutup hapseder bünyesine.
BeğenLiked by 1 kişi
28 Ocak 2016 at 23:24
Çok doğru bunların arkasına sığınmamalı insan
BeğenBeğen
28 Ocak 2016 at 23:26
Yalan insanı yılanlaştırır
BeğenLiked by 1 kişi
28 Ocak 2016 at 23:27
Kesinlikle katılıyorum size
BeğenLiked by 1 kişi
29 Ocak 2016 at 12:29
Gerçek ayakkabılarını giymeden, yalan dünyayı üç kez dolaşır.
Mark Twain
Muhteşemsin Ceylan ya.Yalan çok büyük bir pamuk perde, Gerçeğin ışığı ile kolayca küle döner. Dünyanın yangın yerine dönmesinin sebebide maalesef bu sanırım.
BeğenLiked by 1 kişi
29 Ocak 2016 at 13:10
Çok teşekkür ederim bu sözü daha önce hiç duymamıştım. Gerçekten çok güzelmiş
BeğenLiked by 1 kişi
29 Ocak 2016 at 20:57
Yalanın ömrü kısadır,
Söyleyen, kısa vadede, kazandım sanır,
Lakin uzun vadede hep kaybeder,
Ve yalan en büyük zararı sahibine verir…
Diyorum, yalansız, dolansız, iyi ve şiirli geceler diliyorum…
BeğenLiked by 1 kişi
29 Ocak 2016 at 21:22
Teşekkür ederim yorumunuz için. Dediğiniz gibi yalan sadece kişinin kendine zarar verir.
BeğenLiked by 1 kişi
30 Ocak 2016 at 21:10
Hımm demek hastalık ha..
Yalan insanın var olan gerçeklerden kaçışıdır …
Oysaki insan çoğu Zaman yalan söyler yalan söylemedim diyen yalan söylemiş olur …
Fakat!
İnsan çok yalanı da sevmez çok dürüstlüğü de …
İnsan hoşuna giden şeyleri duymak ister …
BeğenLiked by 1 kişi
30 Ocak 2016 at 21:53
Herkes yalan söyler mi bilmiyorum ama bunu bazılarının alışkanlık haline getirdiği kesin benim tepkim bunu alışkanlık haline getirenler için.
BeğenBeğen
30 Ocak 2016 at 21:55
İşte insan çok yalan söyleyeni de sevmiyor çok dürüst olanı da …
BeğenBeğen
30 Ocak 2016 at 21:57
Dürüstçe söylenmemiş hoş sözler bir gün söyleyenin ayağına dolanır. Dürüstçe söylenmeyen sözlerle kendini kandırmaya çalışan insanlarda bir gün gerçek karşısına çıktığında mutlaka daha çok üzülür.
BeğenBeğen
30 Ocak 2016 at 21:59
İlla ki ama insan gerçeklerin acısından bunalınca Mutlu olmak istiyor kaçıyor gerçeklerden …
Hiç yalan söylemeyen yoktur da az yalan söyleyen ideal 🙂
BeğenBeğen
1 Şubat 2016 at 02:07
Yalan çoğu zaman da bir kaçış değil midir, kendimizden en çok da
BeğenLiked by 1 kişi
1 Şubat 2016 at 03:15
Öyledir fakat insan kendinden kaçarak nasıl yaşayabilir ki?
BeğenLiked by 1 kişi
2 Şubat 2016 at 10:38
Başka bir benlik yaratarak yaşamaya çalışıyor çoğu zaman, sanal, bir benlik
BeğenLiked by 1 kişi
2 Şubat 2016 at 22:16
hayat düşündüğün kadar zor değil ama düşlediğin kadar güzel..
BeğenBeğen
2 Şubat 2016 at 22:18
Umarım herkesin hayatı dilediği gibi olsun
BeğenBeğen
3 Şubat 2016 at 18:04
Harika bir yazı sonuna kadar destekliyorum başarılar
BeğenLiked by 1 kişi
3 Şubat 2016 at 18:11
Çok teşekkür ederim yorumunuz için
BeğenLiked by 1 kişi
3 Şubat 2016 at 18:13
Rica ederim
BeğenBeğen
4 Şubat 2016 at 06:44
Yalanlar ve yalancılık o kadar sıradanlaştı ki, artık insanların gündelik yaşamının bir parçası haline geldi. Hatta daha da önemlisi yalancılar söylediği yalana kendisini bile inandırabilir duruma geldi ve bunu birer başarı hikayesi olarak gören bile var…
BeğenBeğen
4 Şubat 2016 at 18:06
O kadar acı bir durum ki bu anlattıklarınız. Düzelmesine olanak olmaması da ayrı bir umutsuzluk.
BeğenBeğen
7 Şubat 2016 at 21:52
Yazıyı okudum ama pek katılamayacağım Ceylan hanım 🙂
Yalan söylememek falan sürekli telkin ettiğimiz şeyler elbette. Lakin dürüst olmak inanın çok daha karmaşaya sebep olacaktır. İnsanlar dürüst ve dobra insanları sevdiklerini söylerler hatta öyle olduklarını iddia ederler. Fakat gerçekte böyle davrananları sevmezler kendileri de böyle davranmazlar. Gerçi dürüst olmak yani öyle davranmaya çalışmak ile yalan birbiriyle her zaman aynı çizgide olmaz.
Fakat bildiğim bir şey var. İş hayatında olsun özel yaşamda olsun mutlaka yetişkin dünyada yalana başvurmak gerekiyor. Yoksa sosyal akışımız düzgün işlemez. Toplumdan kopuk bir yaşantınız olur, dışlanırsınız ve muhtemelen de işten kovulursunuz.
Hayat böyle en azından toplum yaşamı böyle. Eğer ki maddi sıkıntınız yok ve basit bir kır evinde yaşıyorsanız böyle yaşanır hemde çok daha güzel yaşanır.
Şehir hayatında ise kaybolursunuz.
BeğenLiked by 2 people
8 Şubat 2016 at 02:19
Bu sizcede çok acı bir durum değil mi çıkarları uğruna sürekli yalan söyleyen insanlar yaratmak. Yalansız yaşayamamak. İşlerini sadece yalan ile yapabilmek. Çok gerekli durumlarda ölüm kalın gibi bir yakınımıza gerçeği söylemek ona o an için zarar verecekse o yakınımız için yalan söylemeyi anlayabilirim ama diğerlerini hala anlayamıyorum. Bu hayatla sınırlı değiliz sadece öyle değil mi? Bir gün öleceğiz. Peki bu işimizi görmek için söylediğimiz yalanların hiç mi bedeli olmayacak? Biz bu bedelleri hiç mi ödemeyeceğiz. Bu dünyada çıkmasa bile ahirette bunu ödeyeceğiz.
BeğenBeğen
8 Şubat 2016 at 02:23
Tabi herkesin görüşü kendine. Söylediklerinize saygı duyuyorum. Beni yanlış anlamayın.:)
BeğenBeğen
8 Şubat 2016 at 12:21
Yani ahirette bir bedeli olur diye umut ediyoruz Ceylan hanım 🙂 Fakat dünyamızı gerçek hayat ve ahiret diye ayırıp değerlendiremeyiz biliyorsunuz. Gerçek hayatta en önemli şey para haliyle. Para inanın her şeyi satın alır sizi bu hayatta mutlu da eder. Paranın saadet getirmediği, çok para kazanamayan insanların kendini tatmini gibi bir şey. Zengine iç geçirip kendisine yarattığı sıcak ev ortamı ve alın teri yalanına sarılır mesela. Aslında istediği parayı bir şekilde kazanmak ister her ne olursa olsun. Günümüz ekonomisi kapitalist sistem üzerine inşa edilmekte. Bu sistem içerisinde çark içindeki hemen hemen her çalışan böyle yaşamak zorundadır veya dediğim gibi dışında kalabilecekseniz kalırsınız.
Burada sizin dediğiniz şey giriyor devreye. “Ahirette ceza” düşüncesi. Fakat dini cezalara ve toplum yaşantısına bakarsanız bu düzgün yaşantıyı görmeniz mümkün değildir. En azından müslümanlık adına konuşursak insanlar müslümanlık inancına göre yaşamayı zor bulduklarından yaşadıkları gibi bir müslümanlık inancı yaratmış durumdalar.
Bunu aslında bir yazımda anlatmıştım sanırım. Yani gerçekten dini değerlerle yaşadığını söyleyen bir insan için yalan söylemekten utanmama hatta bilakis hedef doğrultusunda buna hakkı olduğuna inanma anlayışı tam anlamıyla yerleşmiştir. Örneğin yalan, dolan ve rüşvet ile bir şekilde para kazanılır. Bu kazandığı paranın dinen uygun olmadığını bilmektedir. Bu sebeple bu paranın bir kısmı ile okuyamayan çocukları okutur, birilerine iş kapısı sağlar veya cami yaptırır. Dini bir denge mekanizması olarak görüyor günümüz müslüman çoğunluğu. Evet yalan ile dolan ile para kazanmıştır ama ekmek vererek iş kapısı açar veya cami ile sevap kazanmayacak mıdır? İyilikler ve kötülükler öldüğünde değerlendirileceğine göre hedefi doğrultusunda bunları yapmasında bir sakınca görmez.
Uzun oldu yine 🙂 Toparlarsam bu söyledikleriniz çok az insan tarafından yapılacak şeyler. Dini yaşam sahipleri bile bunları düşünmüyor neredeyse. Öyle yaşamayanlar da hayatın bir parçası görüyor beyaz yalanları veya iş mücadelesi diyelim.
BeğenLiked by 1 kişi
12 Şubat 2016 at 22:36
Keşke yalan söylemek zorunda bırakmasak birbirimizi veya yalan söylemek zorunda hissetmeden korkusuzca güvensek sevdiğimiz insanın bizi öyle kabulleneceğine. Açıkcası birini kaybetceğimi veya kırcağımı düşünmediğimde yalan söylemem. Bu da biz insanların iyilik yapıcam derken göz çıkarması gibi
BeğenLiked by 1 kişi
12 Şubat 2016 at 22:38
Keşke söylediğin gibi olsa ve yalan söylemeye mecbur kalmasa insanlar söylediğin gibi sağlık söz konusu olmadıkça söylediğim yalanlardan pişmanlık duyuyorum.
BeğenBeğen