Doğruyu söylemek gerekirse kendimi nasıl tanıtacağımı hiç bilmiyorum.Okul zamanı derslere yeni giren hocaların o saçma tanışma ritüellerinden de bu yüzden hep hasta numarası yaparak (okula gitmeyerek) kaçtım.Makus talihime bakın ki bir blog açtım ve insanların yazılarımdan sonra çoğunlukla girdikleri tek bir yer dikkatleri çekiyor.HAKKINDA.Herhalde insanlar bu saçma yazıların nereden çıktığını merak ediyorlar.(Asla kendini seven ve kendine güvenen bir insan olmadım.) Bu yüzden artık benimde bu kötü kaderle yüzleşmem gerekecek.Ta ta ta…

  İlkokulda sıkça dalga konusu olmuş ve beni zaman zaman utandırmış bir adım var. Ceylan. Soyadıma hiç değinmiyorum bile. Bir insanın ya adıyla ya soyadıyla dalga geçilir yada hiç geçilmez ama benim hem adımla hemde soyadımla epey dalga geçildi. İşte o merak konusu olan soyad. Balta. Hangi akıllı insan soyadını balta koyar ki! Neyse ki bir bayanım ve daha düzgün bir soyad alabilirim.Ya erkek olsaydım.

   21 yaşında bir üniversite öğrencisiyim.Marmara Üniversitesi işletme bölümü okuyorum bu yüzden epey boş zamanım var.Bu boş zamanları da kitap okuyarak film izleyerek bir şeyler yazarak geçiriyorum.Şuan aklınızda entel insan figürünün canlandığını hayal edebiliyorum.Hemen atın o figürü ve yerine gözlüklü sürekli kitap okuyan başka bir işi olmayan arada farklılık olsun diye okula giden bir figür canlandırın. HAh! İşte o benim.Kitapların arasında kaybolan kendini dış dünyaya kapatan ama gezip tozmayı yeni yerler görmeyi de seven bir insanım.Yani karamsar aşırı asosyal bir insanda değilim.Aşırı derece de inatçı ve aklına koyduğunu yapan bir insanım. Reenkarnasyon  gerçek olsaydı yada ben buna inanıyor olsaydım, köprüde karşılaşan o iki inatçı keçi hikayesindeki keçilerden biri kesinlikle bendim.

   Aklıma geleni genelde aklıma geldiği an yaparım ve inanılmaz derecede hayalperestim.Tabi bu hayal gücü  J. R. R. Tolkien kadar yüksek ve inanılmaz değil ( ki ben ona taparım ) ama yetiyor. Bu yüzden bu adamın yazdıklarına büyük saygım vardır ve çok severim.Onca şeyi düşünüp kafasının içinde yaratabilmesi bana hep inanılmaz gelmiştir.

  Tam bir yaz insanıyım.İzmir de doğup büyüdüm ve en sinir olduğum şey İzmirliyim cevabından tatmin olmayıp “annen baban nereli?” sorusudur.Doğup büyümediğim yaşamadığım kendimi ait hissetmediğim bir şehir neden benim memleketim olsun ki? Bu arada İzmir’i çok severim ve başka bir şehirde yaşamak bana işkence gibi gelir.Ne kadar güzel olursa olsun İzmir başkadır.İzmir benim için içime çektiğim nefes gibidir.Uzakta olduğumda yaşadığım andan keyif almam hatta bazen yaşadığımı bile hissetmem.

   Bu kadar dallandırıp ballandırıp anlattığım onca şey şunları anlatıyor kısaca sıkılıp okumak istemeyenler için ben Ceylan Balta.21 yaşındayım.İzmir de doğup büyüdüm.Şuan İstanbul da yaşıyorum.Çünkü Marmara Üniversitesi işletme bölümü öğrencisiyim.Bolca kitap okumayı film izlemeyi yazı yazmayı ve gezmeyi seviyorum.Ve bir de İzmir’e aşık bir İZMİRLİYİM.